Türkiye'nin ilk ve tek biyoteknoloji odaklı hızlandırıcı programı olan BIOStartup Programı 2016 yılında MSD'nin desteğiyle başlatmıştı. YürütücülüğünüReDisInnovation'ın yaptığı program,bu yıl AIFD (Araştırmacı İlaç Firmaları Derneği) tarafından desteklenmeye başladı. Programın artık geleneksel hale geldiğini görmekten çok mutluyuz. Programda temel amacımız;biyoteknolojistartuplarının gerekli hazırlık sürecinden geçirerek büyümelerini hızlandırmak ve küresel aktörlerle bağlantı kurmalarını sağlamak. Başvurular arasından programa uygun aşamada olan 60 girişimci biyogirişimcilik kampına katılmış oldu. Şimdi sırada bu yılın Demo Day'i var. 19 Nisan'da BIOStartup2019'unbiyogirişimcileri jüri karşısında sunumlarını yapacaklar. Aralarından 5'iABD programına devam edecek.

Programdaki aşamaları şöyle bir hatırlarsak, başvuru süreci sonrasında ilk aşamada biyogirişimciler, online biyogirişimcilik eğitimi ve mentorluk sürecinden geçiyor. İkinci aşamada ise, İstabul'da 3 günlük bir Biyogirişimcilik Kampı'na giriyorlar. Uzman eğitmenler ve sektörün önde gelen profesyonellerinden mentorluk alıp, workshop’lara katılıyorlar. AIFD üyesi global şirketlerin temsilcileri ile temasa geçme ve tecrübelerinden faydalanma şansına sahip oluyorlar. Kampı takiben, Demo Day'de sunumlarını yapıyorlar.

Son aşamada ise seçilen 5 biyogirişimci ile birlikte Philadelphia'ya gidiyoruz. Orada biyogirişimcilerhem dünyanın en büyük biyoteknoloji organizasyonu olan BIOConvention'a ve BIOEntrepreneurshipBootCamp'ekatılacak,hem de küresel şirketler ve yatırımcılarla görüşmeler yapacağız.

Biyogirişimciler aynı zamanda küresel inkübasyon merkezleri ve fonlarla ile bir araya gelme fırsatını elde edecek.  Bu yıl aynı zamanda İTÜ'nün Uluslararası Hızlandırma Programı olan Innogate ile ABD'de ortak bir program geliştirerek biyogirişimcilerin küreselleşme sürecine verdiğimiz katkıyı artırıyoruz. 3 yıldırBiyoteknolojistartupbaşarı hikâyelerinin sayısı giderek arttığından dolayı,bu yıl da yenilerini ekliyoruz.

Türkiye'de girişimcilik ekosistemi son 10 yılda önemli bir hareketlenme yaşadı. Özellikle kamu destekleriyle kurulan startupların sayısı arttı. Fakat artık yapılması gereken bu hareketlenmeden nasıl değer yaratılacağına odaklanmak. Bunun için startupların sahada zorlandıkları alanları tespit etmek, boşluklara odaklanmak ve onları doldurmak üzere araçları uygulamaya koymak gerekiyor. Sadece görünürlük ve farkındalığa odaklanan programlar ve yarışmaların ötesinde, gerçek değere ve boşlukları doldurmaya odaklanan tematik programlara ihtiyaç var. BIOStartup Programı işte tam da bu nedenle tasarlandı.Amaç, belli bir aşamaya kadar gelmiş startupların küresel bağlantılara erişimini ve büyümesini hızlandırmak, bunun için de gereken hazırlık sürecinde boşlukları tamamlamaya odaklanmaktı. Bu tür programların girişimcilik ekosistemini değere dönüştürmek için çok önemli olduğuna inanıyoruz.